Ben, bu Big Mac'in en ideal besin maddesi olduğunu düşünüyorum. Hadi lan ordan emperyalist, kocaman olacak götün kocamaaaan dediğinizi duyar gibiyim. Ama kazın ayağı pek de öyle değil.
İlk tanıştığımda, doğru dürüst yemesini bile beceremiyordum bunu. Köftesi içinden fırlıyor, sosu elime akıyor.. Sonra sonra bunu bir peçeteye sarıp öyle yemeyi öğrendim, bu sıkıntılarım bir son buldu.
Lise yıllarımda bir kampanya vardı. Tek Big Mac baya ucuzdu. Yani şöyle diyim sana, normalde 2 liraysa, o zaman bir liraydı. Rakamları tamamen farazi verdim, yoksa 53 yaşında filan değilim. İşte bu dönem, sabah-öğle-akşam Big Mac yediğimi hatırlarım. Ve asla bıkmıyordum, öyle kilo filan da aldığım yoktu. Hayatımın mutlu dönemlerinden biriydi bile diyebilirim.
Yakın zamanda kafam baya bozuktu. (kara bulutlar.. kara bulutlar..) Yani bunun edebiyatını çok yapabileceğimi zannetmiyorum, ve çok enteresan, eşsiz, kayda değer bulmuyorum bu sıkıntıları. O yüzden de kimsenin kafasını .ikmeye hakkım olmadığını düşünüyorum. Neyse işte bu dönemde, beni hayatla alakalı mutlu eden tek bir şey vardı, evet o da Big Mac'ti. Arkadaş, canım ne kadar sıkkın olursa olsun, bunu yediğim 3 dakika boyunca kendimi fevkalede iyi hissediyordum. İşte o zaman, bunun sadece bir hamburger olmadığının farkına vardım.
Şunu diycem, bir şeyler yemek insanı mutlu eder, bu bilimsel gerçeği kabul edeceksin önce. Sonra da, Big Mac'in insanı mutlu etme potansiyeli en yüksek gıda kombinasyonu olduğunu kabul edeceksin. Sonra seninle tartışırım.
İlk tanıştığımda, doğru dürüst yemesini bile beceremiyordum bunu. Köftesi içinden fırlıyor, sosu elime akıyor.. Sonra sonra bunu bir peçeteye sarıp öyle yemeyi öğrendim, bu sıkıntılarım bir son buldu.
Lise yıllarımda bir kampanya vardı. Tek Big Mac baya ucuzdu. Yani şöyle diyim sana, normalde 2 liraysa, o zaman bir liraydı. Rakamları tamamen farazi verdim, yoksa 53 yaşında filan değilim. İşte bu dönem, sabah-öğle-akşam Big Mac yediğimi hatırlarım. Ve asla bıkmıyordum, öyle kilo filan da aldığım yoktu. Hayatımın mutlu dönemlerinden biriydi bile diyebilirim.
Yakın zamanda kafam baya bozuktu. (kara bulutlar.. kara bulutlar..) Yani bunun edebiyatını çok yapabileceğimi zannetmiyorum, ve çok enteresan, eşsiz, kayda değer bulmuyorum bu sıkıntıları. O yüzden de kimsenin kafasını .ikmeye hakkım olmadığını düşünüyorum. Neyse işte bu dönemde, beni hayatla alakalı mutlu eden tek bir şey vardı, evet o da Big Mac'ti. Arkadaş, canım ne kadar sıkkın olursa olsun, bunu yediğim 3 dakika boyunca kendimi fevkalede iyi hissediyordum. İşte o zaman, bunun sadece bir hamburger olmadığının farkına vardım.
Şunu diycem, bir şeyler yemek insanı mutlu eder, bu bilimsel gerçeği kabul edeceksin önce. Sonra da, Big Mac'in insanı mutlu etme potansiyeli en yüksek gıda kombinasyonu olduğunu kabul edeceksin. Sonra seninle tartışırım.
8 yorum:
big mac beni en tedirgin eden yemeklerden biridir halbuki. onun kokusu ellere siner. küçücük olan fastfoodcunun wc si zaten tıka basa doludur. içeriye ya makyaj yapan insanlar ya da temizlik yapan asık suratlı görevliler yüzünden asla girilemez. o eller öyle kalır. buram buram big mac kokar. hiç tasvip etmem :)
zaten bu yüzden en güzeli eldivenle yemektir, etraftan gelen şaşkın bakışlara aldırmadan.
ben de aynı şeyi üsküdar'da, küçük tabureli şen dürümcüde yediğim urfa dürüm için düşünmüşümdür hep, bu dürüm, özsüt'ün profiterolünden bile güzel bi şeydir.
yıllarca o tadı aradım ama bu mekânın urfa dürümü gibisini başka hiçbir yerde yemedim. ne çift lavaşlar, ne soğansızlar geldi geçti ama o urfa.. bilmiyorum bir başkaydı bence. eldivensiz ve fütursuzca. bi deneyin derim. on tane yerseniz komisyon alıyorum.
dokuzda kesilirim ben.
evlere servis imkânı var. olmalı.
tabi zaten üsküdar'daki şen dürümcünün urfası big mac'ten daha lezzetli aslında ama işte ordaki abiler emperyalist olmadıkları için az tanınıyorlar.
Hayvan da pek cirkinmiş..
Ama etoburluğum coğu kez gözümü döndürüyor.
Öğrenci tayfasından oldum olalı ve iğrenc yurt yemeklerinden kaçısı big maclarde whoopper menülerde buldum..
Sonuç ise '' big maclar elimizde nuggatlar cebimizde biz gideriz obeze hey obezeee.. ''
Seklinde olmak ---;
- üzere---
olmaz umarım
( tanrım beni koru.)
Bir Big Mac'i yakmak için 1800 adım atmak gerekiyormuş. O yüzden ben ne zaman yesem bunu, çıkar 1800 adım atarım. Sonra olduğum yerde dururum, 1801. adımı atmam. Taksiye filan binerim. Her şeyi tadında bırakmayı severim.
Yorum Gönder