31 Ocak 2008 Perşembe

Pişik ve Romans

Bu kelime beni adeta, adeta zamanda bir yolculuğa çıkarıyor... (yok bana göre değil, en azından denedim ama)

Olay gerçek bir kere, hemen onu belirteyim. İngilizlerin based on a true story dediklerinden, bildin mi? Tüm kişi adlarını filan da gizli tutucam, kendi adımı da gizli tutucam. (eğleniyorum lan bozmayın) Lisedeyim ve bir sevgilim var. (evet garip değil mi? sadece bir) Şimdi bunları okusa, aa bu benim der ama, benim blogumu okuma ihtimali pek olmadığından içim rahat. Açıp bakmaz biliyorum. (ühühü) Zorlu geçen bir basketbol müsabakasının ardından, böyle şortla filan, terli terli, onunla buluşmaya gittim. Eve gidip üstümü değişecek zamanım yoktu, öylesine bulutların üstündeyim.. (fiziksel olarak mümkün olmadığının farkındayım, güzel bir metafor olarak kullandım, hoş olmadı mı?)

Neyse yürüyoruz öyle, el ele sanırım, her şey güzel, her şey fantastik.. Acaba öyle mi? Çok afedersiniz hava da sıcak. Öyle böyle değil baya sıcak. Basket oynayıp biraz da terlediğimi söylemiştim sanırım size. Arkadaş, birden ''adaleli'' baldırlarım birbirine sürtmeye, canımı acıtmaya başladı. Kızın yanında bacaklarım ayrık yürüyorum dostlar ve bu veri, kötü niyetli insanların aklındaki bir çok ampulü ışıldatabilir. Artık öyle bir noktaya geldi ki, yürüsek de, otursak da acıdan duramıyorum. Derhal eve gidip, havalandırmam filan lazım. Neyse bunlar tatsız ve gereksiz ayrıntılar. Ama kız da bazı şeyleri hissediyor, eskisi kadar konuşkan ve neşeli değilim. Aklım apış aramda, ama o anlamda değil, daha küçüğüm.

Sonunda dayanamadım, o çok sevdiğim, o çok tatlı kızla, ''ben pişik oldum'' dedim. İnsan sevgilisine ben pişik oldum der mi ya? Kafamı skym.

29 Ocak 2008 Salı

Sizi Uyarmak İstedim

Gün geçmiyor ki Merve'nin blogunda hayata ve insana dair yeni bir keşif görmeyeyim. Bir site bulmuş bu sefer de, kendi uyarı levhanı yapıyorsun. Ben de hemen kolları sıvadım, çorbada tuzum olsun dedim. Sizi uyarmak istedim. Yok çıplak fotoğrafımı filan koymadım hemen heyecanlanmayın.


http://www.warningsigngenerator.com

repleri unutmayalım, emeğe saygı.

23 Ocak 2008 Çarşamba

Madeni 5 Kuruşlara 1ytl Karışmış!!

Bu tarz efsanelerin kim ya da kimler tarafından başlatıldığı, nasıl adım adım ülke sathına yayıldığı, yani bu dolaşım, hep ilgimi çekmiş bi konudur. Eskiden madeni 2.500 liralara altın karıştı diye bir laf atılmıştı ortaya, babamla biz de bunu ciddiye almıştık, yalnız altını çizeyim ben çocuktum o sıralar. Böyle bildiğin bir kavanoz dolusu bozuk 2.500 lira vardı elimizde. Bekledik bekledik ama içindeki altın ortaya çıkmadı. Biz de bakkala filan gömdük heralde onları.

Neyse, uzun zamandır böyle bir söylenti çıkmamıştı. Ben başlatayım istedim. Yani bi eksiğim gediğim yok allaha şükür, yapabilirim bunu. Evet, darphanede yapılan küçük bir hata sonucu, 5 kuruşlara, 1ytl'lik madeni paralar karışmış. Nasıl olur diye sormayın, olmuş. Yani ne var ne yok toplayın derim ben. Bu işin sonunda çok güzel para var.

8 Ocak 2008 Salı

Duygu Seli



İnsanlar dönem dönem çocukluk fotoğraflarına dönüş yaşıyorlar. Yani çok kapsamlı bi araştırma yapmadım ama kendimden ve ondan bundan biliyorum bunu. Woody Allen'ın bir filminde (yeni blogumda kültüre sanata boğacam sizi) yaşlı bir profesör, insanlar aşık olduklarında geçmişe dönmek ve orayı mükemmelleştirmek, anıları sıfırdan tekrar yaşamak, hoş bir çocukluk imgesi yaratmak isterler diyordu. Ya da buna benzer bir şeyler. Yani her durumda böyle midir bilmiyorum ama zırt pırt arşivlerden çocukluk fotoğrafı çıkarmıyoruz, böyle dönemler oluyor, buna ihtiyaç duyduğumuz. Biraz daha düşüneyim ben bu konuyla ilgili, bikaç parlak tespit daha çıkarabilirim.

İşte ben de neden ihtiyaç duydum bilemiyorum ama iki üç çocukluk fotoğrafıma baktım. Kardeşimle filan. Yukardaki mesela, hatırlıyorum, bazen evde manyak gibi canım sıkılırdı. Öyle oyuncaklık yaşı filan da geçmişim, e kardeşim ne güne duruyor. Onun kafasına makarna süzgeci geçirirdim, böyle deli gibi dolanırdık evde. Yazık garibim çok idrak da edemezdi, ama eğlenceli olurdu. Ya da ben mükemmelleştiriyorum o dönemleri, bilemiyorum. Ama Melo, Seni Seviyoruum! :)

7 Ocak 2008 Pazartesi

Düştüm



Geçen gün okula gidiyorum, yerler ıslak, ayağım kaydı ve düştüm. Kazayı elimde ve dizimdeki küçük sıyrıklarla atlattım. Yerden kalkınca etraftaki insanların soru dolu bakışlarıyla karşılaştım ve bir parça olsun ortamı rahatlatmak için ''hay mna koyım'' dedim. Bu bana kendimi iyi hissettirdi. Başıma gelen enteresan olayları sizinle paylaşmaya devam edicem.